
Tarihin uzun akışı içerisinde bazı noktalar insanlık tarihini bir yerden alıp başka bir yere koymuştur. Bunlardan bir tanesi de Harb-i Umumidir. (yani I. Dünya Savaşı, ikincisi henüz gerçekleşmediği için birinci dünya savaşı da denilmiyordu.)
İnsanlık batı eksenli tarih açısından bakıldığında emperyal güçlerin daha fazla sömürge toprakları elde etmek, endüstrinin itici gücü enerjiye (ki petrol enerjisinin aslında emekleme safhası) yani petrol enerjisine ulaşmak için bitmek tükenmek bilmeyen oyunlarının küresel çaptaki uygulamalarının bir sonucudur Harb-i umumi
1 Temmuz 1914 dörtte Avusturya-Macaristan Veliaht prensinin Arşidük Ferdinand’ın Saraybosna ziyareti sırasında Gavrilo Princip adında bir Sırp milliyetçisi tarafından öldürülmesi üzerine 28 Temmuz 1914’te Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Sırbistan’a savaş ilan etmiştir. Aslında başlamış olan ittifaklar oluşmuş önce Avrupa merkezli ardından da ABD’nin de savaşa katılması ile Dünya Savaşı halini almıştır.
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Alman İmparatorluğu, İtalya krallığının oluşturduğu üçlü ittifak ve karşılarında Rusya İmparatorluğu, Fransa ve Birleşik Krallık (İngiltere) üçlü itilaf devletlerini oluşturmuştur. İtalya sonradan saf değiştirerek itilaf devletleri safına katılmıştır.
Başlangıç itibarı ile Osmanlı devleti savaşın dışında kaldığını ittifaklara dahil olmadığını açıklamış ancak Enver Paşa’nın haris ruhu Osmanlı Devleti’ni savaşa oldu bitti ile sokmuştur. Hatırlanacağı üzere meşhur Goeben ve Breslau zırhlısının bir gecede Yavuz ve Midilli adı ile satın alındığının duyurulması ardından da Odessa limanını bombalamıştı.
Harb-i umumi şu açılardan insanlık tarihini doğrudan etkilemiştir. Aynı nedenlerden dolayı Dünya savaşı denilmiştir.
Birincisi, Emperyal devletler aralarındaki soğuk (ara sıra sıcak) savaşı sıcak savaşla bitirme isteği emperyalizmde yeni bir çığır açmıştır. Görünürde kazananlar ve kaybedenler olsa da toplamda emperyalizm yerini milliyetçiliğe bırakmıştır. Her ayrılıkçı milliyetçilik bir devlet oluşumunu tetiklemiştir.
İkincisi Hanedanlıklar ve krallıklar ortadan kalkmıştır. Söylemesi ne kadar kolay değil mi. Rus krallığı yıkıldıktan sonra kurulan SSCB işgal ettiği topraklarda demir perdenin ardında vatandaşlarına neler çektirdi. Ya da Osmanlı yıkıldı. Osmanlı devletinin de sahneden çekilmesi ile 1914-1918 savaş yıllarında ortada bağımsız bir tane bile Müslüman devlet kalmamıştır. Bu gün İslam işbirliği teşkilatına üye ülkelerin kuruluş tarihlerine bir bakın 40’lı 50’li 60’lı yıllar. Hala artçı sarsıntılar devam ediyor.
Üçüncüsü endüstriyel devrimlerin getirdiği tüm teknoloji ve argümanlar (yeni ateşli silahlar, zırhlılar, motorlu araçlar, telsiz, telgraf, fotoğraf makinası, matbaa, tren hizmetleri) ne varsa kullanılmıştır. Bu yönü ile zaten 2. Dünya savaşını hazırlayan askeri bir alt yapı oluşturmuştur.
Bu üç madde nedeni ile Harb-i umumi denilse bile esas mesele burada savaşan devletlerin, orduların, ordudaki askerlerin, cepheye asker gönderen ailelerin, nerede niçin savaştıklarını tam olarak bilmeme / bilememeleridir. Hintli Müslümanlar Çanakkale cephesinde Müslümanları görünce savaşmayınca akıbetleri ne oldu. Galiçya Cephesi bu gün bile ne yana düşer hala bilen yok.
Avrupa ve dünya tarihine etkileri bir yana bir de bize etkileri var. 600 yıllık koskoca çınar haris ruhlu, ham hayaller peşinde koşan, başkalarının ekmeğine sürülecek yağ için kendi erzak deposunu yerle bir eden başta Enver Paşa olmak üzere İttihat ve Terakki triosunun (Cemal ve Talat Paşalar) hazırladığı sondur. Tarih böyle yazılmaz, söylemez, böyle okunmaz ama düşünsenize Osmanlı savaşa girmemişti. Hala bu günkü sınırlarımızın çok daha ötesinde idik. 106 yıl sonra Harb-i umumi hakkında ne düşünürdük acaba?
Meraklısına Notlar ve Okumazsam olmazlar
Gavrilo Princip’in 2025 yılında Sırbistan’da bir kahraman olarak anıtı dikildi. Sırp Başbakanı açılış konuşmasında bizim milli kimliğimizin bir kahramanı dedi. Tıpkı 1389 Kosova Savaşında yenilen Prens Lazar’ın kahramanmış gibi heykeli dikildiği gibi.
- Şevki Yazman, Kumandanım Galiçya Ne Yana Deşer / Mehmetçik Avrupa’da, İş Bankası Yay. 2007 (İsteyen 1927 baskısını da okuyabilir)
- Arnold J. Toynbee, Dünya ve Garb, İş Bankası Yay. 1952